GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE RADYO AMATÖRLÜĞÜ ;
YIL 1998 VE RADYO AMATÖRLÜĞÜ HAKKINDA BİR HİKAYE
Gerçekten bir hikaye bu, Konuyu bilmeyenler veya bilerek bunları anlatmayanlar, hatta anlatılacak kadar değerli bulmayanlar için büyük ve uzun bir HİKAYE.
Amatörlüğün ne olduğunu bana Rahmetli HİLKAT BOLULU öğretmişti, o zamanlar YIL 1977 idi, İstanbul Tophane'de İtalyan hastanesinin yokuşunda iki katlı bir Ofisi vardı, Rahmetli Babam'ın arkadaşı idi, yani o zamanlar daha Telsiz konusunda Profesyonel olmanın ilk ayları idi, Profesyonel olmak bir ANA KOMUTA MERKEZİ ile tanışmak ve orada çalışmaya başlamak, yeni bir hayatın başı, yeni bir yaşamın başlangıcı idi.
Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü'nün en üst katında başlayan bu yaşam, yavaş yavaş tırmanarak bu günlere kadar geldi ve hala devam ediyor, sadece eskisi kadar meydanda değil, kimsenin haberi olmadan, gerektiğinde ve mecbur kalındığında düğmeye basılıyor.
Yani kısacası FİYASKO dan önce, KRİTİK anlarda ve ÇARESİZ kalanların yardıma ihtiyacı olduğunda yapılıyor bu eylem, gerektiğinde SAHNEYE GİRİLİYOR ve OYUN BİTİNCE ÇIKILIYOR, kimsenin yerinde ve işinde gözüm yok hiç de olmadı zaten, bunun dışında her an hazır olan sistemler ve cihazlar yıllarca hiç mandala basılmadan durabiliyor, kimse kimseye müdahale etmiyor, hatta bu anlarda havada saygısızlık yapacak yanlış bir harekette kesinlikle bulunulmuyor, niye derseniz .. çünkü biz ( TELZİZCİLER ) PROFESYONELİZ.
Bizim hikayemiz 1998 yılında başlar, halen Amatörlük ile alakamız olmadığı, OSCAR ÇARLİ (OSMAN ) abimizin yaşadığı zamanlara rastlar, onunla tanışmamız, ondan telsiz almamız, hatta bana STANDART telsiz ile bir gece çağrı yaptırmak istemesi bile benim için çok önemli bir anıdır, bu anı için ( OÇ ) ye buradan ALLAH Rahmet Eylesin demek bile bana ne kadar zor geliyor, bunu anlatamam sizlere..
Onun aramızda olmayışı ve yaptıklarının bize hayatımızda örnek olmasını.. bunu sizler anlayamazsınız, bu anılar sözler ile anlatılmaz, benim için, benim buralara gelebilmem için en fazla gayreti ve sabrı gösteren kişilerden biri idi..
Düşününki 1998 yılında bir gece BEYLİKDÜZÜ JANDARMA karakolu karşısındaki evden çıktığımızda bana al bir çağrı yap bakalım demesi, benim AMATÖRLÜĞE ilk adımım olabilirdi ama, MALTEPE'deki Röle'de MANDAL üstünde yatan 50 yaş üstü AMATÖR ABİLER arada bir nefes alsalar ve mandal boşluğu bıraksalar, 2 saat QSK çekmesek ve TELSİZ'in pili bitmese, herşey normal olacaktı, böylece ilk RADYO AMATÖRÜ görüşmesinin kalitesini, kişisel EGO'ları, Havadaki saygısızlığı, BEN diyenleri, BİZ diyemeyenleri,
Acaba başka çağrı yapan birileri olacakmıdır diye düşünmeyenleri dinledikçe, CB nin bu tarz dan daha iyi olduğunu düşünmeden edemedim, ama bunu OSMAN Abi'ye anlatamazdım, çünkü ben yıllardır bu tip görüşmelerde araya girmek için sadece ÇAĞRI yapmanın yeterli olduğunu biliyordum, tek sorun onlar bunu bilmiyordu, STANDART Telsizin PİL' i bitince tüm bunlar tarihin sayfalarına gömüldü, bu gece OSMAN abi'nin aramızdan ayrılışından günümüze kadar geçen zamanda neler yapmışız diye düşünmeye başladığım gecenin bu saatinde. (10.08.2020 / 00:50) geçmişi yazıyorum, bilin diye, belki faydası olur.
İşte HİLKAT BOLULU ile başlayan, OÇ ( OSMAN abi ) ile devam eden, KN ( EROL abi ) Müdürümüz ile önemli anları paylaşarak geçen zamanlarda, neler gördük, belki bilmiyorsunuz diyerek, kısa bir özet geçiyorum, 2000 yılında müracaat etmiş olduğum AMATÖR TELSİCİLİK belgesi sınavına, Bodrum'dan Motosiklet ile yağmur yüzünden gidemediğim için, bu belgeyi almak 2010 yılına kaldı.
Yıllar geçtikçe havayı dinledikçe, konuşanların ve yazanların % 90 nın palavracı olduğunu görüyorsunuz, dün elime geçen bir gurup arşiv belgesinde 2008 ile 2012 arasında sadece RADYO AMATÖRÜ olan ve bu kimlik ile, kendini gerçekte TELSİZ OPERATÖRÜ zanneden birkaç kişinin geçmişte yazdığı yazıları okudum, bu yazılara istinaden Türkiye'de niye RADYO AMATÖRLÜĞÜ hobisinin neden ilerleyemediğini açıkça anladım, demekki bu konuşanlar bugüne kadar hiçbir iş yapmamışlar, yapanlar ise kenarda kıyıda sessiz ve sakin birşeyler yaratma çabasında olanlar, yani gerçek RADYO AMATÖRLERİ, bunlarda zaten sadece üye olmak için derneklere kayıt olup boşuna zaman harcayacak kişiler değil, hala dost olduğumuz ve görüştüğümüz, hatta ailece görüştüğümüz amatör arkadaşlarım bir ara bana çok ilginç bir konuşmayı anlattılar ve bu kişiler aynı bölgede veya şehirde değiller.
Bu RADYO AMATÖRÜ Arkadaşlarım, Dostlarım beni çok iyi tanıdıkları ve yaptıklarımı bildikleri için, bir yazıda DUBLEX in ne olduğunu yazanların gerçekte FULL DUPLEX'i bilmediklerinden bahsettiler ve örnek olarak, yıllar önce AVCILAR' dan ÇANAKKALE ile yaptığım FULL DUPLEX görüşmeyi anlattılar ve gerçekten benim nerede ve ne görüştüğümü bulmak için bu kişilerin yaklaşık bir hafta uğraştıklarını ama maalesef bulamadıklarını fakat nasıl bulamadıklarını açıklamamı istediler,
Bende onlara bu işin inceliklerini anlattım, yani ben FULL DUPLEX görüşürken beni bulmanız için önce beni tanımanız, sonra da benim haberleşme sistemimi bilmeniz ve benim arkadaşım olmanız lazım ki bu konuşmanın iki tarafını da dinleyebilsin... dedim, böylece geçmişte kalan birçok sorunun cevabını bu konuşmanın içinde vermiş oldum,
Yani AMATÖRLÜK Mandala basıp RÖLE'de GEYİK YAPMAK değildir , SİMPLEX görüşme mesafesinde görüşeceğiniz kişi ile niye RÖLE üstünde görüşürsünüz demek istedim, o RÖLE nasıl kuruluyor, ne masraf ediliyor, kaç kişi bu iş için cebinden para harcıyor, kaç kişi bu iş için uykusuz kalıyor, kaç kişi hasta oluyor, üşütüyor, kaç kişinin aracı tepelere çıkarken arıza yapıyor ve bunların parasal ve zamansal değeri nedir acaba diye düşündünüz' mü SAYIN MANDAL AMATÖRLERİ.!!!!
Bu konular RADYO AMATÖRLÜĞÜ adı verilen, uğraş, çalışma, araştırma, geliştirme, hobi, merak, beceri, kabiliyet, hırs, ilerleme gibi çabaların tek tek veya bir araya getirilerek, değişik kültürlerden, tarzlardan, bölgelerden, ülkelerden, erkek, kadın ve çocuk olduklarına bakılmaksızın, yapılanlar , yapılacaklar ve yapanlar için tek ortak çizgide, menfaat olmadan sadece BÖYLE BİR ŞEY YAPTIM gururudur ve bu camia için ileri bir adım olabilecek BASAMAK' dır.
Biraz daha basitleştirilmiş ve kolaylaştırılmış bir hayat için keşifler ile daha fazla mesafe ve teknoloji sayesinde uygulamalar ve yapılan çalışmalar ile DÜNYA RADYO AMATÖRLERİ listesindeki yerimizi geleceğe yönelik olarak sabitleyecektir, diğer taraftan Dünya Radyo Amatörleri arasında belki bir ticari olmayan rekabet veya daha iyisi olurmu acaba algısı ile tatlı ama kırıcı olmayan bir yarış insan yaşamı ve düşüncesi olduğu sürece olacaktır.
Fakat biz belki Coğrafya, belki Yaşam şartları, belkide yeni Jenerasyon'un yaşam ve yaradılış tarzı olarak olarak, eski saygı, sevgi, hürmet gibi bazı kavramları hayatımızdan maalesef ki çıkardık, herkes olmasa da çoğunluk böyle oldu, bunlar çıkınca elde sadece basit konuşmalar ve uğraşmadan elde etmek kaldı, gerçek acaba böylemi diye düşünmek bile bize zaman kaybettirecek bir unsur olarak beyinlerimize yerleşti.
Bu yerleşme sırasındaki BEN sıfatı hayatımızın en önemli kavramı oldu, BİZ demeyi unuttuğumuz için BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR prensibini' de çöpe attık, herkes kendi krallığını kurdu ve kendi şartlarını belirledi, tabii bu şartlar belirlenince ortada saygı sevgi çerçevesinde olan REKABET ve PARA para, işin içine girince MENFAAT gibi bir aksiyon' a dönüştü, bu belki'de PARA kazanma hırsı veya dürtüsü de olabilir, belki ben üstünüm EGOSU da olabilir, fakat sizler ( kendimi katmıyorum ) gerçekten RADYO AMATÖRÜ iseniz menfaatı hayatınızdan çıkarın, işinizde menfaat olabilir ama DOSTLUK para ile satın alınmaz, bunu unutmayın.
Tüm bunların neticesinde, eğer yanyana gelebilirsek, kimse kimseyi kırmadan, araya partizanlık, taraflık, gurupçuluk gibi basit ama kırıcı bazı kelimeler girmez ise biz gerçekten çok ama çok kuvvetli bir camia oluruz, bunu bütün maddi değerleri bir kenara bırakarak bir düşünün, PARA KAZANMAYIN diye bir cümle kurmuyorum, PARA için Dostlarınızı ve Arkadaşlarınızı kaybetmeyin, onları satmayın, onlara kazık atmayın, onlar ile sırt sırta verip beraber çalışabilin ve bu işin zevkini, paylaşmayı, uğraşmayı, birşeyler yaratmayı görerek yaşayın diye uğraşıyorum, kimseyi küstürmeyin, ezmeye kalkmayın, herkes aynı kulvarda koşamaz, tabii siz bunun farkında değilsiniz, sorun değil, ben alınmam, üzülmem, fazla da umursamam, beni istemeyeler için bir hamle yapmam, sadece SAĞLIK konusu hariç.
Ne gerek var ki zaten, çok basit 2010 da RADYO AMATÖRÜ belgesi aldım ama niye bu işlerin dışındayım, niye sadece bana değer veren amatör arkadaşlarımın dışında kimse ile görüşmüyorum, kendi çalışmalarımı kendim yapıyorum, kimseden bir destek almıyorum, kimse bana yardım edeyim mi demiyor, kimse bana işi yapacağın zaman beraber yapalım demiyor, bunların dışında sadece bir telefon ile beni kırmadan bana yardımcı olmaya kalkan, elinden gelen her konuda yardım eden ve benim de 24 saat onlar için açık olan telefonum ve yapabileceklerim aramızdaki karşılıklı sevgi ve saygımızın bir belirtisidir.!!!!!
İşte tüm bunlar bana göre sizleri anlatıyor isterseniz aynaya bir bakın ama tarafsız olarak, herkesi kendinize düşman olarak görmeyin, taraf tutma ile bir yere varamazsınız, yeni başlayanları ezmeyin sonra dost bulamazsınız, kendinizi Telsiz Polisi zannetmeyin, insan kırmak basittir, ama kırılanı toplamak çok zordur, ben iyi bilirim, çünkü ben 10 yıldır RADYO AMATÖRÜ'yüm siz isteseniz de istemesenizde, ben kendi KULVARIMDA koşuyorum, kimseye de benimle KOŞ demiyorum, kimseye beni sevin demiyorum, ben olduğum gibiyim, yani gerçek RADYO AMATÖRÜ gibi, hem kendimi geliştiriyorum, hemde elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalıştım, baktımki benden aldıkları bilgileri para kazanmak için kullanan AMATÖRLER var, ben'de bu şartlar üzerine onlara yardımcı olmaktan vazgeçtim.
Düşününki benim gibi olan kaç RADYO AMATÖRÜ var TÜRKİYE'de konuşmayan, dinlemeyen, hatta cihaz almak istemeyen, CB ye veya PMR a geçip orada birşeyler bulmaya ve mutlu olmaya çalışan kişiler kimler, peki sebep nedir, işte dışarıdan göremediğiniz başlıklar, işte TÜRKİYE de RADYO AMATÖRLÜĞÜ konusunun hassas ve keskin noktaları.
Bu arada unutmadan yazayım dedim... 2008 yıllarında PAPAĞAN RÖLE adı verilen bir cihaz ile başlamıştık bu işe, bazıları APTALCA bulmuşlardı o zamanlar, ama son zamanlarda ise SURECOM bu işi sanayi haline getirmiş, İletişim konusunda haberleşmenin nasıl ve nereden değil, hangi şekilde en başarılı olarak nasıl yapılması gerektiğini anladığı için, her cihaza ayrı kablo ile SİMPLEX REPEATER ve CROSS REPEATER gibi alternatifler yaratmış ve insanların her şekilde basit ve ucuz olarak haberleşmesini sağlamaya çalışıyor, PEKİ BİZ NEREDEYİZ, bizim ÇİN insanı kadar aklımız yokmu ????
Yani bizler böyle bir cihazı daha ucuza ve gerçekten kaliteli SİMPLEX REPEATER olarak imal edecek bilgiye, malzemeye ve kişilere sahip değilmiyiz, KIYTIRIK cihazlar değil, gerçek düzgün ve sağlam cihazlar yapacak bir babayiğit yokmu ?
Eğer dış pazardan daha ucuza, daha sağlam, daha kullanışlı, daha kaliteli olursa, ben her ay ( en az 50 adet ) satın alırım, hatta SPONSOR'umuz ile beraber bu işe bir SERMAYE koyup ORTAK olabiliriz, ne oldu şaşırdınızmı, tek isteğimiz var bu kişinin DÜRÜST ve BİLGİLİ olması.